Çocuklarda Davranışsal Bozukluklar
- Yaşa uygunluk
- Yoğunluk
- Süreklilik
- Çocuklara her şeyi anlatmalıyız diyerek çok konuşuyoruz.
- Anlamaya yönelik konuşmamız gerekirken davranışlar üzerinden konuşuyoruz.
- Yeni bir tavır öğretmek yerine, ceza veriyoruz.
- Tutarlı olmayı sert olmakla karıştırıyoruz ve esnemiyoruz.
- Çocuğa sınır koyuyorsak şefkatli olmaya devam edemeyiz sanıyoruz.
- Nasıl söylediğimizden çok ne söylediğimize yoğunlaşıyoruz.
- Çocukların yoğun ve olumsuz duygular yaşamamaları gerekiyormuş gibi davranıyoruz.
- Çocuklarla güç kavgasına giriyoruz.
- Uzmanların fikirlerine fazla kulak asıp, kendi içimizdeki sesi dinlemeyi ihmal ediyoruz.
Davranışsal Zorlukları Anlayabilmek ve Üstesinden Gelebilmek
- Duygusal olarak destekleyici ve besleyici olmak
- Sınır koymak
- Yaşa uygunluk
- Keşfeder.
- Desteğe ihtiyaç duyar çünkü zaman zaman güvensiz hisseder.
- Kurallara ve değişimlere direnir.
- İşleri ağırdan alır, oyalanır. (Muhtemelen ejderha ateşi toplu uzay makinesi yapmakla meşguldür.)
- Yemek yerken her yeri batırır.
- Tahmin edilemez davranışlarda bulunabilir.
- Korkuları ve kaygıları vardır.
- Bazen gerçekle fanteziyi ayırt edemeyebilir.
- Her zaman sizi anlamaz. (En nihayetinde aranıza çok az da olsa yaş farkı var.)
- Zaman algıları tam oturmamıştır.
- Karar vermek onlar için zordur.
- Mizah anlayışları ortalama bir yetişkinden çok daha iyidir.
- Yoğunluk
- Süreklilik
- Çocuğun güvenli sınırlar oluşturabilmesi için üç farklı aşama:
- İlk aşama: Tüm sorumluluğu almak
- Karmaşık olmayan bir başlangıç
- Çocuğa değil dünyaya “hayır” demek
- İkinci aşama: “Hayır” ı kullanmaya başlamak
- Çocuğun etrafındaki gerçek tehlikeleri algılamasıyla başlar.
- Çocuğun etrafına olan algısının açılması ebeveynleri rahatlatır.
- Üçüncü aşama: Çocuğunuza açıklama yaparak onunla işbirliği kurmak
- “Hayır, çünkü sıcak.”
- “Hayır, çünkü geçen hafta oyuncak aldın.”
- Limit koymanın ve “hayır” demenin temelinde, izin vermek ve “evet” demek yatar.
- Ebeveynler kural/limit koyacaksa, önce o hakkı elde etmeleri gerekir.
İnat – Söz Dinlememe – Sinir Krizi
- Çocuk iyi ele alınmış bir kriz anından da pek çok şey öğrenebilir.
- Böyle anlarda çocuğun yanında sakin kalabilmek, onun size olan güvenini artıracaktır.
- Hayal kırıklıklarını dönüştürmeyi başarabilen çocuklar; kendilerine güvenli, sorunlarla başa çıkabilen ve duygularını düzenleyebilen birer yetişkin olurlar.
- Çocuğun ısrar ettiği lüzumsuz istekleri ile ilgili duygusuna hak verip, davranışlarına hak vermeme hakkınız vardır.Çocuklar duygularına hak verilmediği zaman daha fazla çatışırlar.
- Onları dinlemeden ikna etmeye çalışmak genelde bir noktaya varmaz.
- Çocuk sonunda ne olursa olsun anne babanın dediğinin olacağına inanıyorsa neden sizinle konuşsun?
- Peki ne yapıyoruz…
- Çocuklara her şeyi anlatmalıyız diyerek çok konuşuyoruz.
- Anlamaya yönelik konuşmamız gerekirken davranışlar üzerinden konuşuyoruz.
- Yeni bir tavır öğretmek yerine, ceza veriyoruz.
- Tutarlı olmayı sert olmakla karıştırıyoruz ve esnemiyoruz.
- Çocuğa sınır koyuyorsak şefkatli olmaya devam edemeyiz sanıyoruz.
- Nasıl söylediğimizden çok ne söylediğimize yoğunlaşıyoruz.
- Çocukların yoğun ve olumsuz duygular yaşamamaları gerekiyormuş gibi davranıyoruz.
- Çocuklarla güç kavgasına giriyoruz.
- Uzmanların fikirlerine fazla kulak asıp, kendi içimizdeki sesi dinlemeyi ihmal ediyoruz.
- Katılımınız için çok teşekkürler!